Benim için armudun diğer meyvelerin yanında çok farklı bir yeri vardır. Armudun hak ettiği yeri hala bulamadığına inanırım. Armutla ilgili değimler hep kaba ve özensizdir. Armut dibine düşer, Allah'ın armudu, Elimiz armut toplamıyor. Armudun iyisini şu yer bu yer gibi... Yeryüzünde 60 çeşit armut olduğunu ve A vitamini deposu olduğu da göz ardı edilen gerçeklerdendir. Armut özeldir, güzeldir, apayrıdır. Ne kiraz kadar popüler ne de elma kadar şöhretlidir ama anlayanların farkedeceği bir cazibesi vardır ve aseletinin yeri doldurulamaz.
Bizim buzdolabında her mevsimde armut mutlaka bulunur. Malum evde benim gibi bir armut sevdalısı mevcut... Geçen gün pazara gittim, tegahda irili ufaklı Ankara armutlarını gördüm. Bu arada herhalde memleketimin ürünü olduğu için Ankara armuduna ayrı bir zafım vardır. Satıcı çocuğa "seçebilir miyim?" diye sordum. Gözlerimin içine baktı, duraksadı, olumsuz bir şey söyleyeceğini anladım. "Abla yok öyle bir dünya" dedi. Doğu aksanıyla söylenen bu cümle ne kadar da zarif anlamdaydı. Satıcı sert görünüşlü, bozuk lehçeyle konuşuyordu fakat hayır, dur, yapma demek yerine "yok öyle bir dünya" dedi.
Çoğu zaman her engelleme cümlesi kişide asabiyet oluşturur. Ancak bu çocuğa kızmak yerine beni bu ifadeyle tanıştırdığı için müteşşekkür oldum. Kendi dünyasının inceliğini dünyayla anlatması bana bir kez daha "her insandan mutlaka öğrenilecek bir şey vardır" gerçeğini hatırlattı.
Şimdi elimde Ondan satın aldığım armut var. Belki bu satıcıyla bir daha hiç karşılaşmayacağım, simasını unutacağım ama hayır demenin bu naif şekli hep hafızamda kalacak.
|
