Sebze, Türkiye’nin beslenme alışkanlılarına sonradan giren bir gıda maddesi olmasına karşın Osmanlı mutfağı sebze yemekleri açısından oldukça zengindir.
Göçebe olarak yaşadıkları Orta Asya’da sebze ve meyveleri yetiştirmeleri söz konusu olmadığına göre Türklerin bu yiyeceklerle tanışmaları büyük ölçüde Anadolu’ya yerleşmelerinden sonra olmuştur.
Anadolu’da yüzyıllardan beri yetiştirilen pırasa, salatalık, kabak, kuşkonmaz, soğan, sarımsak, lahana, marul, pazı, pancar, turp, havuç, kereviz, börülce, bakla gibi yerli sebzelerin, İran yoluyla gelen Hindistan kökenli patlıcan ve daha geç dönemde Güney Amerika’dan gelen yeşil biber, fasulye ve domatesi Osmanlılar çok çabuk benimsemişlerdir.
İstanbul ve civarında yetiştirilen tek bir gıda maddesi vardı: sebze. İstanbul’un çevresi özellikle, sur dışı bahçe bağ ve bostanlarla çevriliydi. Padişahların bile özel bahçeleri ve bostanları vardı. Buraları bostancıların denetiminde acemi oğlanlar ekip biçer. Saray mutfağı için gerekli meyve sebze ayrıldıktan sonra ürün fazlası şehrin dört bir yanında tezgah açmış manavlara satılırdı.
|