Yiyiniz iciniz ancak israf etmeyiniz (Araf 31)
lezzetler.com yemek tarifleri paylaşım sitesi

Yemek Tarifleri > Diğer Konular > Kars Peynirleri (1 adet - 6,353 defa bakıldı)

Kars Peynirleri


Fotoğraflı Yemek Tarifleri

Ana Sayfa
Video Yemek Tarifleri
Yemek Galerileri
Ana Yemek Tarifleri
Tatlı Tuzlu İkram Tarifleri
Yöresel Yemek Tarifleri
Geleneksel Yemek Tarifleri
Etnik Yemek Tarifleri
Dünya Mutfaklarından Yemek Tarifleri
Diyet Yemek Tarifleri
Markalardan Yemek Tarifleri
Bebek Yemek Tarifleri
Vejetaryen Yemek Tarifleri
Osmanlı Yemek Tarifleri
Kamp Yemek Tarifleri
Sebze Yemek Tarifleri
Meyve Tarifleri
Kırmızı Et Yemek Tarifleri
Av ve Kümes Etleri Tarifleri
Balık ve Deniz Ürünleri Yemek Tarifleri
Sakatat Yemek Tarifleri
Çerez Tarifleri
Tahıl Yemek Tarifleri
Diğer Malzemelerden Yemek Tarifleri
Pişirme Yöntemlerine Göre Yemek Tarifleri
Tatlarına Göre Yemek Tarifleri
Kolay Yemek Tarifleri
En Yeni Yemek Tarifleri
Malzemeye Göre Arama
Genel Konular
Besinlerin Değerleri
Şifalı Bitkiler
Aşçılığın Püf Noktaları
Sofra Düzeni ve Servis
Mutfak Takımları
Yemek Hakkında Sözler
Yemek Rüyaları
Yemek Fıkraları
Diğer Konular
Sağlık Konuları
Site Hakkında
Makaleler
Söyleşiler
Anketler
Mütevazı Lezzetler®

Üye Girişi
Üye Ol


Kars Peynirleri

Bahtiyar Canlı
Aşçıbaşı
Aşçıbaşı

Kayıt: 05.12.2017
Mesajlar: 24
Şehir: Ankara
Kısa URL: https://ml.md/lc130254
Gönderme Tarihi: 06.Arl.2017
1,110 defa indirildi / yazdırıldı




Artun Ünsal

Kars’ta farklı tipte peynirler üretilir. Ama bir peynirleri vardır ki, tadına doyulmaz: Kars gravyeri. Sert kabuklu, katı kıvamlı ve gözenekli bir peynir olan Kars gravyeri, biçim olarak Fransız “gruyère” peynirine, tat olarak İsviçre’nin “emmental” peynirine benzer. Ama Kars gravyerinin hem gözenekleri daha ufak hem de dokusu daha az serttir. Nice halkların ve kültürlerin kesiştiği bu “Serhad” bölgesinde 1900’lerin başında üretilmeye başlanan Kars gravyeri, Avrupa kökenli bir peynir olsa da, bu süreçte yöre doğasının eşsiz bitkisel ve hayvansal zenginliğiyle, kendine özgü lezzetiyle gerçek bir yerel ürüne dönüşmüştür. Yayla sütünün meyvemsi aromalarını tadında yansıtan bu peynir katı olduğu kadar esnektir de; ağızda erir adeta. Kahvaltılar dışında, davetlerde de damağınızı minik küpler hâlinde şenlendirir. Güzel bir yemek sefasını kaliteli bir peynirle taçlandırmayı sevenler de elbette Kars gravyerini unutmazlar. Peynir suflesi için de uygun bir seçenektir.

500 kilo süt işlendiğinde ancak 50 kilo elde edilen, yani 10’a bir randımanlı Kars gravyerinin üretimi titizlik ister. Üstelik, bayağı da zahmetlidir. Her yıl, sadece mayıs-temmuz ayları arasında bölge hayvanlarından sağılan sütlerden üretilir. Neden mi? Çünkü, gebe hayvanlar doğurmuş, sütleri bollaşmış, buzağıları da ana sütü dışında otla tanışmıştır. Dahası, bu ayların yeşil otu, çiçeği çoktur, davarın verdiği akışkan süte ayrı bir koku ve lezzet katar. Bu üç ay geçince paydos denir; sonbaharın yoğun sütleri gravyere yaramaz. Hoş, sanayi tipi işletmeler peynir yapımını sürdürür yıl boyunca, ama mandıra usulü geleneksel peynircilikte üretim mevsimi değişmez. Üretildikten sonra 3-6 ay olgunlaştırılan peynirler pazara sürülmeye hazırdır. Ancak daha da lezzetli bir gravyer elde etmek için olgunlaştırma dönemini 10 aya çıkaran, hatta daha uzun bir müddet sürdüren işletmeler de vardır. Baharda üretilen kaliteli bir Kars gravyeri üç yıla kadar bekletilebilir. Kaldı ki, olgunlaşma süresine göre artan aroma, peynire de yiyenlerin damağına da ayrı lezzetler katar. Bu süre içinde, peynirlerin kabuğu da zaman zaman yıkanır ve fırçalanır.

Kars gravyerine kendine özgü lezzetini veren, bölgenin tatlı otlarını yiyen “Zavot” veya “Malakan” olarak bilinen yerli ineklerinin yağlı ve aromatik sütleridir. “Zavot”, Rusçada peynir üretilen “mandıra”, “iyi hayvan yetiştirilen bölge” anlamına gelir. Zavot sözcüğünün Karslıların diline yerleşmesi Rus işgali döneminde başlamıştır. 1878’de imzalanan Ayastefanos ve Berlin antlaşmaları sonucu, 40 yıl boyunca Çarlık Rusya’sının egemenliğine geçen Kars ve Ardahan bölgelerinde Müslüman halkın yerine bir Rus Hristiyan halkı olan Molokanlar (çevrede Malakanlar denilir) yerleştirilir. Rus Ortodoks Kilisesi’nin koyduğu haftada yalnızca iki gün süt içme kuralına da uymayı reddettikleri, her gün süt içtikleri için Molokanlar diye anılıyorlar belki de.

Rus Çarı II. Aleksandr’ın Kars’a gönderdiği hayvancı ve tarımcı Molokanlar süt verimini arttırma ve kaliteli peynir üretimi konusundaki bilgi ve becerilerini çevredeki üretici komşularına aktarmaktan geri durmazlar. Molokanlar beraberlerinde getirdikleri Podolya, Simmental ve İsviçre Esmeri sığır ırklarını yerli Doğu Anadolu Kırmızısı ile melezleyerek Zavot ırkını (Malakan) da üretirler. Zorlu iklim koşullarına kolay uyum sağlayan bu ineklerin her biri yılda 1500 kilo kaliteli süt verir.

19’uncu yüzyılın ikinci yarısında Almanya’nın güneyinden Kafkas Rusyası’na göç edip koloniler oluşturan ve kimileri örneğin Tiflis Borçalı’da, Vladikafkas’ta (Kuzey Osetya) ve Elizavetpol’da (günümüzde Azerbaycan’ın Gence bölgesi) modern peynir mandıraları işleten Almanlar ve daha sonra onlara katılan İsviçreli girişimciler, Çarlık Rusya yönetimine geçen Ardahan ve Kars yöresinden etkilenirler. Bölgenin hayvancılığa uygun yüksek yaylaların, zengin doğal örtüsüyle, İsviçre Alpleri’ni aratmadığını görünce harekete geçerler. Yanlarında getirdikleri İsviçreli peynir ustalarıyla ilk gravyer imalathanesini 1904’te açarlar. Onları Ruslar ve başkaları da izler. Molokanlar gibi, yerli halk da yeni mandıralara hayvan ve süt sağlayacak, bu arada peynir üreticiliğini de sürdüreceklerdir. 1910 tarihli resmî Rus kayıtlarına göre, Kars ve Ardahan’da 24 zavot (imalathane) faaldir. Bunlardan 15’i Kars Sancağı’nın çeşitli köylerine dağılmıştır. Sahipleri çoğunlukla İsviçreli, Alman, Rus, Gürcü, geri kalanı Rum, Ermeni ve Türk’tür.

1917 Ekim devriminin ardından Rus ordusu Kafkasya’dan çekilir. Onlarla beraber Ortodoks Ruslar, İsviçreliler, Almanlar, Ermeniler Kars ve Ardahan’dan ayrılırlar. Devrimi izleyen Rus iç savaşı sırasında Molokanlar da birkaç aile dışında yöreyi terk edince gidenlerin boşluğunu bu kez Kafkas, Özbek, Azeri, Terekeme (Karapapak) göçmenler ve yerli halk alır.

Kars yöresinin bir başka ünlü “sert hamurlu” peyniri de kaşardır. Kaşar da yabancı kökenli (Bulgar) bir peynirdir. Kars’ta kaşar üretimi Rus işgali sırasında değil, 1925’te, Cumhuriyet döneminde Kümbetli köyünde Balkan göçmeni Filibeli Fehmi Bey ile Süleyman Bey gibi girişimciler ve beraberlerinde getirdikleri ustalar tarafından başlatılmıştır. Ancak, kaşar peyniri, Kars gravyeri gibi sadece bölgeye has bir peynir değildir. Gelgelelim, 1900-2000 metre ve üstü rakımdaki yaylalarda otlatılan hayvanların sütüyle yapılan yaklaşık 6 kilo ağırlığındaki Doğu Anadolu’nun amber renkli Kars ve Ardahan kaşarlarını tercih edenler daha çoktur.

Kars’ın peynirleri sadece gravyer ve kaşarla sınırlı değil elbette. Bölgenin yüzyıllardır yapılagelen “yerli” peynirlerini de unutmamak gerek; örneğin, ekşitilmiş yavan sütten üretilen çeçil gibi. Elle ovulunca iplik iplik olan bu tür peynirlere Doğu Karadeniz yöresinde “telli peynir”, Erzurum’da “civil”, Bayburt’ta “çekme”, Kars ve Ardahan’da ise “çeçil” derler. Kars’ın Sarıkamış ve Ardahan’ın Hanak ilçelerinde üretilen kadayıf görünüşlü “saçak peynir” de değişik bir çeçil çeşididir. Kars çeçili pişmaniye gibi yumuşaktır. Yağlı sütten işlenenin rengi açık sarı olur ve daha lezzetlidir. Yağı alınmış sütten (“imansız”) yapılanı daha koyu renkte, tadı ise yavan ve tuzludur. Yağı az, kalorisi düşük ve bol proteinli bir peynir olduğundan şişmanlatıcı etkisi pek yoktur. Her hâlükârda, bir sabah kahvaltısında içine zeytinyağı dökülmüş bir sahanda bir çift yumurtayı bir tutam çeçil ile buluşturmaya ne dersiniz?

Kars’ta ayrıca, beyaz peynir, çanak peyniri, deri tulum (motal) ve otlu peynir de üretilir. “Şor loru” bölgeye has değişik bir lor peyniridir. Kaşar peyniri yapımı sırasında kalan peynir altı suyu ile yapılır. Kars’ın bir başka lor peyniri daha vardır, peynir altı suyu yerine sütle yapılır. Yerel lehçeyle “şor” denir.

Kars köylerinde ev hanımları yağı çekilmiş sütten yoğurdu süzüp, tuzlayıp, elleriyle biçimlendirdikten sonra güneşe serip, “kurut” da yaparlar. Kimi zaman, süzülmüş yoğurda ayrıca krema katarak kışlık “kremalı kurut”larını hazırlarlar. Ama, bir de geçmişi Orta Asya Türklerine dayanan “yayla kurutu” vardır ki, görmeden ve tatmadan geçmeyin! Merkez Kümbetli köyünün Terekemeleri örneğin, kurutlarını yaylada “İki pay yağsız, bir pay yağlı süt karışık” yaparlar.

Karslılar kurutu sarımsaklı çorbada, mantıda (hengel) kullanırlar. Rendelenip, erişte ya da makarnanın üzerine de katılır. Kurut da, Karslıların olmazsa olmazları arasındadır. Ne demişler: “Karslının kazı ile kurutunu istemeyeceksin.” Zira her ikisi de köylülerinin karakışı sorunsuz geçirmesini sağlayacak azıklardır. Atalarımız boşuna söylememişler: “Kurutunu yap, keyfine bak!”







Kars Peynirleri Tarifleri Diğer Konular



(1 adet Kars Peynirleri 6,353 defa bakıldı)


lezzetler.com
Site Hakkında
Kullanım Kuralları
Üyelik Kuralları
Gizlilik Bildirimi
Hediyeli Üyelik
Alan Adlarımız
Bölümler
Yemek Kitapları
Mütevazı Lezzetler® Yemek Kitabı
Mütevazı Lezzetler® İkramlar
Mütevazı Lezzetler® Kurabiyeler
Mütevazı Lezzetler® Çorbalar
Mütevazı Lezzetler® Pilavlar
Mütevazı Lezzetler® Videoları
Mütevazı Lezzetler® Fotoğrafları
Mütevazı Lezzetler®
Mütevazı Lezzetler® Sertifikaları
Mütevazı Lezzetler® Türkçe
Mütevazı Lezzetler® Azəricə
Mütevazi Lezzetler® English
Mütevazi Lezzetler® Español
Mütevazi Lezzetler® Deutsch
Mütevazi Lezzetler® Français
Mütevazi Lezzetler® Italiane
Скромные Вкусы® Русский
لذيذ المتواضع ®عربية
Video Sunucuları
video.lezzetler.com
video.ml.md
Youtube
Dailymotion
Facebook
İzlesene
Mynet
Sosyal Medya
lezzetler.com facebook uygulaması
lezzetler.com facebook sayfası
lezzetler.com twitter sayfası
Mütevazı Lezzetler® facebook sayfası
Mutevazı Lezzetler® twitter sayfası

izmir escort - alsancak escort