Güneşin ve Ateşin Tadı
Gaziantep Ticaret Odası
Sahreye çıkmak Anteplinin en büyük keyiflerinden biridir. Sahre, ailcce, konu komşu, hısım akraba, hep birlikte kırlara çıkıp, gün boyu açık havada güzel vakit geçirmektir. Sahreye çıkmak tabir edilen piknik yapmak, Antepliler için çok önemlidir. Sahre sözcüğü, Arapçada açıklık, açık ve geniş alan' anlamına gelen 'sahra' sözcüğünden gelir. Gaziantep'in bir ucundan öbür ucuna uzanan Alleben Deresi boyu en gözde sahre yerlerinden biriydi. Suyu ayran gibi köpük köpük akan derenin adı, Arapça yoğurt anlamına gelen 'leben sözcüğünden geliyor. Dere için kullanılan 'Aynu 1-leben' ifadesi, zaman içinde yerel ağızda 'alleben' olarak anılmış. Şimdilerde ise sahre keyfi, bağ evlerinin bahçelerinde, kente yakın piknik alanlarında ya da köylerde, bir nebze de olsa yaşatılmaktadır.
Sahre mevsimi mart ayında Nevruz ile birlikte açılır, Hıdrellez ile devam eder. Gaziantepli, havanın güzel olduğu her dönemde, sahreye çıkmak için bir bahane bulur. Nişanlı sahresi, gelin sahresi, kadın sahresi, erkek sahresi, esnaf sahresi gibi farklı amaçlarla, türlü bahane bulunup bir araya gelinir ve sahreye çıkılır.
Eskiden sahre hazırlığı başlı başına bir telaş vesilesi olurdu. Sahre için, taşınması ve yenmesi kolay yiyecekler, dolmalar, sarmalar, börekler olur, ama en önemlisi, soğuk olarak da yenebilen simidi köfteler hazırlanırdı. Köfte leğeni sahreye çıkarken unutulmaması gereken gereçlerdendi. Şimdilerde ise sahre keyfi mangal zevkiyle özdeşleşmiş, sahrede kebap yapmak şart olmuştur.
Özellikle baharda, sütün bol olduğu dönemde, sütçü evlerine yakın yerlere gidilip, sütçüden alınan taze kaymağa ekmek banarak yemek, özellikle çocukların bayıldığı bir eğlenceydi. Bahar havasına uygun olarak, marula sarılıp yenilen köfteler, dürüm içine sarılan taze otlar, yeşil soğan ve taze sarımsağın tadına doyulmazdı. Marulun körpe yaprakları, tatlı niyetine pekmeze batırılıp yenir, sahre sefası ile özdeşleşen marul-pekmez keyfi de apayrı bir sahre sefası olurdu.
|